daphne
Acemi Yorumcu
Mesaj: 417
|
Post by daphne on Mar 9, 2010 19:43:38 GMT 2
Hmm bak yanlış yönlendirdim.. Evet Braham stokers ın dracula kitabını sinamaya uyarladılar.. Ama tarihçi isimli kitabın yazarı başka biri ..Kitapta Stokersın Drakulasına çok gönderme yapmış.. Hatta onu kaynak olarak kullanmış
|
|
|
Post by tatlicadi on Mar 9, 2010 19:46:34 GMT 2
heee öyleee desene yawww....temem yarýn bir kütüphaneye uðrarýmmm ...ben kimmm kitaba para vermek kimmm
|
|
|
Post by blackcat on Apr 7, 2010 17:07:07 GMT 2
buda cok bilgi verici biþi olmuþ cidden benimde vampirlere ilgim var ve baya biþiler öðrendim..çok saol darkkk:D
|
|
bhr
Çaylak Yorumcu
Mesaj: 91
|
Post by bhr on Apr 18, 2010 22:32:36 GMT 2
Bilgiler için çokk teşekkürler..
İzlediğim ilk vampirli film.. interview with the vampire oldu.. btvs / ats ile hayranlığım başladı.. Twilight ile son noktaya ulaştı..
|
|
|
Post by misstweety on May 16, 2010 17:04:35 GMT 2
þuana kadar en sevdiðim vampir filmler; van helsing, buffy the vampire slayer bir de twilight serisi olmuþtur! bunlarýn dýþýnda kont dracula olmadan olmaz tabii!!!
|
|
|
Post by isabella on Jun 10, 2010 21:44:45 GMT 2
zaten vampirleri baya merak ediyordum. hep ilgimi çekmiþti bu konu. baya bilgiler öðrendim. saol
|
|
aozkaya
Çaylak Yorumcu
[M]oony'm..
Mesaj: 62
|
Post by aozkaya on Jul 14, 2010 21:07:23 GMT 2
Vampirler ilgilendiði hatta bir aralar kendimi çok fazla kaptýrdýðým bir konu araþtýrma yapmýþ osamda bu kadar çok bilgi bulamamýþtým çok yararlý oldu saðolun.
|
|
xander
Çaylak Yorumcu
Mesaj: 53
|
Post by xander on Jul 17, 2010 22:06:09 GMT 2
Kitap dünyasýnda vampirler coþmuþ durumda. Üzerinde seksi vampirella resmi olan bir sürü kitp çýktý son bir senedir...
|
|
|
Post by twentyone on Aug 10, 2010 18:10:29 GMT 2
Bence Anne Rice vampir efsanesini en iyi yansıtanlardan. Stephenie Meyer ise en çok mahvedenlerden. Parlamakmış neymiş. Bana okuduğumda çok saçma gelmişti ~
|
|
|
Post by nazenin on May 21, 2011 1:39:52 GMT 2
vampir kavramý ve hikayeleri sürekli duyduðum yabancý olmadýðým bir konuydu. bu konuyu ele alan filmleri izleyip, konu hakkýnda yazýlan kitaplarý okumaya baþladýðýnda aca bu efsane nerden doðmuþtur diye düþünmedim deil. ama araþtýrma gereði de duymadan kendimi "vampir" dünyasýnýn cazibesine býraktým.
hep kötülükle özdeþleþen vampir kavramý izlediðim bütün filmlerde, okuduðum bütün kitaplarda iyilik timsali olarak karþýma çýkýnca biraz sinir oluyodum açýkçasý. tamam kötü vampirlerde oluyodu ama hepsinde iyi bir vampir çýkýp günü kurtarýyodu. Stephane meyer beni bu dünyadan soðutan yazardýr. özellikle son yýllarda arttý belki vampirlerle ilgili kitalar. hiçbirini okumaya teþebbüs etmedim. ama alacakaranlýk serisi heryerde boy gösterip, herkesin elinde dolaþmaya baþlayýnca vardýr bir hikmet deyip baþladým okumaya. baþlamaz olsaydým. ikinci kitabý zar zor bitirip diðerlrine el atmadým hiç. sonra bir dönem vampirlerle alakamý kestim.
vampirlere ýsýnmamý saðlayan karakter ise Angel dý. o da iyiydi ama e azýndan o ruhu olduðu için iyiydi. Angelus u bu kadar sevmemin sebebi de büyük ihtimalle þanýna yakýþan bi kötü olmasýdýr. sonuçta insanken de kötüydü. ruhu gitmiþ, geriye kalmýþ bi beden. insan oðlu içi kötülükle dolu en büyük yaratýklardan bence. ölüp, ruhsuz kaldýktan sonra ne diye iyilik yapsýn. Angel bu açýdan bende bir numaradýr.
"vampir" lerle ilgili, nasýl böyle bir efsaneye dönüþtükleri ile ilgili bu kadar çok söylence beklemiyordum açýkçasý. ama düþününce mantýklý geliyor tabi. Çin den, Afrika ya kadar her bölgede ayrý bi efsane, ayrý bi mit. ama bugünün vampir kavramýna ve mantýðýna en yakýn olaný bence Oratçað Avrupasý nýn o korku, kontrol, baský yaymaya çalýþan düzeni. o dönemde insanlarý kontrol altýnda tutmak isteyen kilisenin, bu baskýyý arttýrmak için insanlarý daha çok korkutmaya çalýþmalarý, bunun için ölüleri kullanmalarý, üstüne bir de insanlarýn yaþayýp da önüne geçemedikleri, adlandýramadýklarý salgýn ve ölümler. hepsi bir araya gelince bu tip bir korku efsanesi oluþmasý makul. tabi yýllara, asýrlara yayýlan bir süreç. insanlarýn kendi sahip olmadýklarý bir güçle çevrelerinde saklanarak yaþayan bu tip yaratýklarýn varlýklarýný düþünmek ihtiyacý var bir de. bu biraz bizim dünyamýza ve fantazilerimize uygun ama o kadar kolay hayal edebiliyoruz ki o dönemde var olan kültürle de birleþince bu tip efsaneler bir bakýyoruz var olmuþ, günümüze gelmiþ, bizim dizlerimize konu olmuþ. dizilerde de kuratrýcýmýz olmuþ, süper bir kahramana dönüþmüþ.
tabi ben þikayetçi deðilim. ama arka arkaya o kadar çok kitap ve film akýný oldu ki þu anda dayanabildiðim tek vampirler Angel ve Spike.
adem ve Havva ya dayanan mit beni cezbetti resmen. çok severim böyle mitleri. bir de þu kontes ve Dracula. kan içerek yaþayanlar. bazen gerçekten var mý böyle insanlar acaba diyorum bunlar gerçeðe dayanýyor diye düþünerek. sonra düþündüm de insanlar yýllarca arenalarda insanlarýn birbirlerini öldürmmelerini izlediler. insanlar olmazsa hayvanlarý kapýþtýrdýlar. savaþlar, yýkýmlar, katliamlar. içimizde bi yerlerde bi kötülük var. yoksa bu kadar kolay kabullenebilir miyiz bilmiyorum.
|
|
|
Post by narkiz on May 21, 2011 3:18:32 GMT 2
Nazenin, akademisyen bir arkadas vampir kavraminin feodal duzende ust siniflar icin bir metafor olarak goren bir tez uzerinde calisiyordu. Dusunecek olursak bu kavram bir ilk degil, insanlik tarihinde suregelen bir durum ve soyledigin gibi her ulkede degisik bir sekilde kendini gosterebiliyor. Ozellikleri de sonsuza kadar devam eden bir yasam (babadan ogula devredilen hukmetme gucu), insnalardan ayri yasam (luks ve ayricalik) ve en onemlisi kan icin olumcul insanlarla olan baglari (efendilerin kolelerine muhtac olmasi). Elizabeth Bathory insanlara iskence yapan en meshur Macar soylularindan biriydi, kan icinde banyo yapmasi efsanedir, tinyurl.com/388oodAyni sekilde VladIII the impaler (Dracula/Kazikli Voyvoda) da the insnalari kaziga oturtan soylu olarak bilinir. Iki tarihi karakterin de Osmanlilarla ilgisi vardir. Vlad III ve kardesi Radu babasi Vlad II tarafindan Osmanlilara destek karsiliginda esir olarak verilmis, Yeniceri ocaginda buyutulmusler. Radu musluman olmus ve 2. Mehmet'in adami olmus ama Vlad III Wallachia'ya donup Osmanlilara karsi savasmis. en.wikipedia.org/wiki/Vlad_III_the_ImpalerCok ilginc: "Vlad’s third reign lasted little more than two months when he was killed on the battlefield, during a fierce confrontation with the Ottoman Sipahis near Bucharest in 1476.[15] Vlad III was buried in the Snagov monastery, and his head is believed to be in Istanbul.[16] He was taken back to Wallachia and buried. In the early 1900s Vlad was exhumed for research. The researchers found nothing. Remains were found around his grave, and were thought to be the prince's. He was buried again and left there until another dig took place years later. His grave was found destroyed and no remains were found.[17] The other theory is that Vlad is buried at Snagov, an island monastery located near Bucharest.[18]" Yani Dracula'nin kafasi Istanbul'da olabilir ! Ikisi de tarih acisinda cok onemli karakterler ve o zamanda insnalarin Avrupa ve dunya anlayisi, emperyalizm, Avrupanin Turk nefreti, feodal duzenin isleyisi vs anlamak icin arastirmaya deger. Tarih hocasi olsam ogrencilerimi ilginc bilgilerle beslerdim, neredeeee, arastirmayi ve okumayi sevmeyen milletim benim.
|
|
|
Post by narkiz on May 21, 2011 5:07:43 GMT 2
|
|
|
Post by nazenin on May 21, 2011 11:15:45 GMT 2
üst sýnýflar için bir metafor araþtýrmasý ilginç olmuþ. [Ozellikleri de sonsuza kadar devam eden bir yasam (babadan ogula devredilen hukmetme gucu), insnalardan ayri yasam (luks ve ayricalik) ve en onemlisi kan icin olumcul insanlarla olan baglari (efendilerin kolelerine muhtac olmasi).] bu baya bi ilgimi çekti. özellikleri ve benzerlikleri sýralayýnca ne kadar tanýdýk geliyo.
verdiðin bilgiler için teþekkürler Narkiz. osmanlýlara daha doðrusu Türklere olan nefretlerini biliyoruz zaten ama osmanlýlara devþirme olarak geldiklerini bilmiyodum.
Dracula Ýstanbul'da filmini duymuþtum ama izlemedim. þimdi merak etmedim deil. fýrsatýný blduðumda izleyeyim.
|
|